Psikoloji biliminin üzerinde çalıştığı çok önemli kavramlardan biri olan kaygı kelimesinin kökü Yunanca’daki “anxietes” kavramına dayanmaktadır ve kelimenin anlamı endişe, korku ve meraktır. Türkçe sözlükte “nedeni bilinmeyen ve kötü bir şey olacakmış düşüncesi ile ortaya çıkan gerginlik duygusu” olarak tanımlanan kaygı yaygın olarak endişe ve anksiyete kavramları ile de açıklanmaktadır.
Kaygının, güçlü bir istek ya da dürtünün amacına ulaşmayacak gibi gözüktüğü durumlarda beliren tedirgin edici duygu, bireylerin tehdit edici ve tehlikeli olarak algıladığı olaylar karşısında hissettiği huzursuzluk, nedeni bilinmeyen, içten gelen, belirsiz, kötü bir şey olacakmış endişesi ile yaşanan bir bunaltı duygusu gibi farklı tanımları yapılmaktadır.
Dolayısıyla kaygı kavramı çoğu zaman korku ile karıştırılabilen bir kavramdır. Ancak kaygı, nedeni bilinmeyen bir durumda ortaya çıkmakta; korku ise nedeni bilinen gerçek bir tehlike karşısında yaşanmaktadır. Ayrıca kaynağın belirsizliğinin yanında kaygı, korkuya göre daha uzun sürmektedir.